Tuesday, June 25, 2013

BİZ HAYIR DİYORUZ



Eduardo Galeano





Eduardo Galeano, one of my most favorite writers ever, someone from whom I continue to learn about the craft, the work, and the life of the writer, scribe, and storyteller. 

 

Only Human

Darwin told us we are cousins of the apes, not the angels. Later on, we learned we emerged from Africa’s jungle and that no stork ever carried us from Paris. And not long ago we discovered that our genes are almost identical to those of mice. Now we can’t tell if we are God’s masterpiece or the devil’s bad joke.

We puny humans:
Exterminators of everything,
hunters of our own,
creators of the atom bomb, the hydrogen bomb, and the neutron bomb, which is healthiest of all bombs since it vaporizes people and leaves objects intact,
We, the only animals who invent machines,
the only ones who live at the service of the machines they invent,
the only ones who devour their home,
the only ones who poison the water they drink and the earth that feeds them,
the only ones capable of renting or selling themselves, or renting or selling their fellow humans,
the only ones who kill for fun,
the only ones who torture,
the only ones who rape.
And also
the only ones who laugh,
the only ones who daydream,
the ones who make silk from the spit of a worm,
the ones who find beauty in rubbish,
the ones who discover colors beyond the rainbow,
the ones who furnish the voices of the world with new music,
and who create words so that
neither reality nor memory will be mute.
(Eduardo Galeano, Excerpt from Mirrors: Stories of Almost Everyone)

  
BİZ HAYIR DİYORUZ !


"Diktatörlüklere hayır, demokrasi kılığına girmiş diktatörlüklere hayır derken, gerçek bir demokrasi için mücadeleye evet diyoruz...

Paranın ve ölümün övülmesine hayır diyoruz. En çok malı olanın en değerli olduğu, mallara ve insanlara fiyat biçen sisteme hayır diyoruz. Silahlara her dakika iki milyon dolar harcayan ve her dakika otuz çocuğu açlıktan ya da iyileştirilebilir hastalıklardan öldüren bir dünyaya hayır diyoruz. Eşyaları korurken insanları öldüren nötron bombası çağımızın mükemmel bir simgesi. Gecenin yıldızlarını askeri hedeflere çeviren katil sistem için insanoğlu bir üretim ve tüketim faktöründen, bir kullanım aracından başka bir şey değil; zaman yalnızca ekonomik kaynak, bütün gezegen suyu son damlasına kadar emilecek bir rant kaynağı. Zenginliği çoğaltmak için yoksulluklar çoğaltılıyor ve diğerlerinin yoksulluğunu çizginin dışında tutmak, bu çok azın zenginliğini gözetmek için silahlar kat kat artıyor,bu arada yalnızlar da kat kat artıyor. Bize ne yiyecek ne sevecek bir şey veren, çoğunluğu yiyecek açlığına, çok daha fazla kişiyi de kucaklaşma açlığına mahkum eden bu sisteme hayır diyoruz.



Yalana hayır diyoruz. Büyük iletişim araçlarının evrensel ölçekte yaydığı egemen kültür, bizleri dünyayı yakınımızdakilerin olsa olsa bir mal ya da rakip olabileceği ama asla kardeş olamayacağı bir süpermarket ya da otoyol saymaya davet ediyor. İnsan aşkını sonradan fazlasıyla geri almak için spekülasyona tabi kılan bu yalancı sistem gerçekler bir bağsızlık kültürüdür: Tanrısı muzafferler, paranın ve iktidarın başarılı sahipleridir; kahramanları daha bu kişileri ulusal güvenlik doktrininin uygulayarak koruyan üniformalı rambolardır. Söyledikleriyle ve sustuklarıyla, egemen kültür yoksulların yoksulluğunun zenginlerin zenginliğinin bir sonucu olmadığı yalanını söyler, bu kimsenin suçu değildir, bir keçinin kulağından çıkmıştır ya da yoksulları tembel ve eşek yapan Tanrı‘nın işidir.




Görünen sömürgecilik söylemeyi yasaklıyor, yapmayı yasaklıyor, olmayı yasaklıyor. Daha etkili olan görünmez sömürgecilik bizi söylenemeyeceğine, yapılamayacağına, olmayacağına inandırıyor. Koku gerçeklik kılığına bürünüyor. Bu dünya tablosunda, biz insan sözünün tarafsızlığına hayır diyoruz. Çevremizde gerçekleşen gündelik çarmıha germeler karşısında bizi elimizi yıkmaya davet edenlere hayır diyoruz.

 
Bu dünya tablosunda, biz insan sözünün tarafsızlığına hayır diyoruz. Çevremizde gerçekleşen gündelik çarmıha germeler karşısında bizi elimizi yıkmaya davet edenlere hayır diyoruz.
Biz hayır diyoruz ve hayır derken de evet diyoruz.
 
Diktatörlüklere hayır, demokrasi kılığına girmiş diktatörlüklere hayır derken, gerçek bir demokrasi için mücadeleye evet diyoruz; kimsenin ekmeğinin ve sözünün reddedilemeyeceği, Nerudanın bir şiiri ya da Violetanın bir şarkısı kadar tehlikeli ve güzel olacak bir demokrasi için mücadele evet diyoruz. (...)


Onursuz barışa hayır derken, adaletsizliğe karşı kutsal isyan hakkına (...) evet diyoruz.
Paranın özgürlüğüne hayır derken, insanların özgürlüğüne evet diyoruz. (...)


Dünyayı bitimsiz bir kışlaya çeviren güçlülerin intihara varan egoizmine hayır derken, bize evrensel bir anlam katan, tüm o gardiyanlara rağmen bütün sınırlardan daha güçlü olan kardeşlik gücünü onaylayan insan dayanışmasına evet diyoruz.


Hayal kırıklığının hüzünlü cazibesine hayır derken,umuda evet diyoruz.
 



























Victor Jara Manifiesto