Eduardo Galeano
Eduardo Galeano, one of my most favorite writers ever, someone from whom I continue to learn about the craft, the work, and the life of the writer, scribe, and storyteller.
Only Human
Darwin told us we are cousins of the apes, not the angels. Later on, we learned we emerged from Africa’s jungle and that no stork ever carried us from Paris. And not long ago we discovered that our genes are almost identical to those of mice. Now we can’t tell if we are God’s masterpiece or the devil’s bad joke.We puny humans:
Exterminators of everything,
hunters of our own,
creators of the atom bomb, the hydrogen bomb, and the neutron bomb, which is healthiest of all bombs since it vaporizes people and leaves objects intact,
We, the only animals who invent machines,
the only ones who live at the service of the machines they invent,
the only ones who devour their home,
the only ones who poison the water they drink and the earth that feeds them,
the only ones capable of renting or selling themselves, or renting or selling their fellow humans,
the only ones who kill for fun,
the only ones who torture,
the only ones who rape.
And also
the only ones who laugh,
the only ones who daydream,
the ones who make silk from the spit of a worm,
the ones who find beauty in rubbish,
the ones who discover colors beyond the rainbow,
the ones who furnish the voices of the world with new music,
and who create words so that
neither reality nor memory will be mute.
(Eduardo Galeano, Excerpt from Mirrors: Stories of Almost Everyone)
BİZ HAYIR DİYORUZ !
"Diktatörlüklere
hayır, demokrasi kılığına girmiş diktatörlüklere hayır derken, gerçek bir
demokrasi için mücadeleye evet diyoruz...
Paranın ve ölümün
övülmesine hayır diyoruz. En çok malı olanın en değerli olduğu, mallara ve
insanlara fiyat biçen sisteme hayır diyoruz. Silahlara her dakika iki milyon
dolar harcayan ve her dakika otuz çocuğu açlıktan ya da iyileştirilebilir
hastalıklardan öldüren bir dünyaya hayır diyoruz. Eşyaları korurken insanları
öldüren nötron bombası çağımızın mükemmel bir simgesi. Gecenin yıldızlarını
askeri hedeflere çeviren katil sistem için insanoğlu bir üretim ve tüketim
faktöründen, bir kullanım aracından başka bir şey değil; zaman yalnızca
ekonomik kaynak, bütün gezegen suyu son damlasına kadar emilecek bir rant
kaynağı. Zenginliği çoğaltmak için yoksulluklar çoğaltılıyor ve diğerlerinin
yoksulluğunu çizginin dışında tutmak, bu çok azın zenginliğini gözetmek için
silahlar kat kat artıyor,bu arada yalnızlar da kat kat artıyor. Bize ne yiyecek
ne sevecek bir şey veren, çoğunluğu yiyecek açlığına, çok daha fazla kişiyi de
kucaklaşma açlığına mahkum eden bu sisteme hayır diyoruz.
Yalana hayır
diyoruz. Büyük iletişim araçlarının evrensel ölçekte yaydığı egemen kültür,
bizleri dünyayı yakınımızdakilerin olsa olsa bir mal ya da rakip olabileceği
ama asla kardeş olamayacağı bir süpermarket ya da otoyol saymaya davet ediyor.
İnsan aşkını sonradan fazlasıyla geri almak için spekülasyona tabi kılan bu
yalancı sistem gerçekler bir bağsızlık kültürüdür: Tanrısı muzafferler, paranın
ve iktidarın başarılı sahipleridir; kahramanları daha bu kişileri ulusal
güvenlik doktrininin uygulayarak koruyan üniformalı rambolardır.
Söyledikleriyle ve sustuklarıyla, egemen kültür yoksulların yoksulluğunun
zenginlerin zenginliğinin bir sonucu olmadığı yalanını söyler, bu kimsenin suçu
değildir, bir keçinin kulağından çıkmıştır ya da yoksulları tembel ve eşek
yapan Tanrı‘nın işidir.
Görünen
sömürgecilik söylemeyi yasaklıyor, yapmayı yasaklıyor, olmayı yasaklıyor. Daha
etkili olan görünmez sömürgecilik bizi söylenemeyeceğine, yapılamayacağına,
olmayacağına inandırıyor. Koku gerçeklik kılığına bürünüyor. Bu dünya
tablosunda, biz insan sözünün tarafsızlığına hayır diyoruz. Çevremizde
gerçekleşen gündelik çarmıha germeler karşısında bizi elimizi yıkmaya davet
edenlere hayır diyoruz.
Bu dünya
tablosunda, biz insan sözünün tarafsızlığına hayır diyoruz. Çevremizde
gerçekleşen gündelik çarmıha germeler karşısında bizi elimizi yıkmaya davet
edenlere hayır diyoruz.
Biz hayır diyoruz
ve hayır derken de evet diyoruz.
Diktatörlüklere
hayır, demokrasi kılığına girmiş diktatörlüklere hayır derken, gerçek bir
demokrasi için mücadeleye evet diyoruz; kimsenin ekmeğinin ve sözünün
reddedilemeyeceği, Nerudanın
bir şiiri ya da Violetanın
bir şarkısı kadar tehlikeli ve güzel olacak bir demokrasi için mücadele evet
diyoruz. (...)
Onursuz barışa hayır
derken, adaletsizliğe karşı kutsal isyan hakkına (...) evet diyoruz.
Paranın
özgürlüğüne hayır derken, insanların özgürlüğüne evet diyoruz. (...)
Dünyayı bitimsiz
bir kışlaya çeviren güçlülerin intihara varan egoizmine hayır derken, bize
evrensel bir anlam katan, tüm o gardiyanlara rağmen bütün sınırlardan daha
güçlü olan kardeşlik gücünü onaylayan insan dayanışmasına evet diyoruz.
Hayal kırıklığının
hüzünlü cazibesine hayır derken,umuda evet diyoruz.