Balkan Savaşı'nda
Türk halkına yaşatılan büyük acıları objektifiyle belgelendiren bir savaş
fotoğrafçısı anlatıyor...
"Yürek burkan
bir görüntüydü bu. Savaş alanı içinde kalan yıkılmış evlerinden kaçan yüzlerce
köylü daha kuzeyden İstanbul'a doğru yürümekteydi. Kurtarmış oldukları eşyayı
ağır ağır giden kağnılara yığmışlar, zaten kötü olan yolun çamurunu nerdeyse yoğurarak
yol alıyorlardı. Az konuşuyorlardı, çoğu çıplak ayaklı, çocuklarını
kucaklarında taşıyan gözü yaşlı kadınlar, çamur deryası içinde yorgun ilerleyen
bu suçsuz insanlar, savaşın, entrikaların ve kötü yönetimlerin ne anlama
geldiğini diğer insanlara canlı bir biçimde anımsatıyorlardı."(s.3)
"Türklere
yapılan barbar ve acımasız gibi yanlış suçlamaların doğru olmadığını, Trakya
savaş alanında geçirdiğim süre içinde gösteren tek bir kanıtın olmadığını
anlamıştım. Osmanlı ordusu askerlerine karşı söylenen her suçlamaya karşı çıkma
durumunda değilim, ancak Avrupa'nın en iyi birliklerinin moralini disiplin
altına alabilecek koşullar altındaki tutumlarını görmüş olarak o askerlerin,
panik anında bile herhangi bir aşırı öfke ve canavarlıklarıyla ilgili, İngiliz
ya da yabancılardan ne bir şey ne duymuştum, ne de öyle bir olaya tanık
olmuştum." (s.42)
"Hıristiyanların
katledildiği düşüncesini ortaya atan tek kurum Amerikan konsolosluğu idi. Orada
çalışanlar kendilerine ulaşan haberleri sürekli olarak çarpıtıyordu." (s.50)
Herbert F. Baldwin
İngiliz gazeteci
ve savaş fotoğrafçısı