Turkish
photographer Erdal Kınaci was born in Malatya in 1966 and
graduated from the Faculty of Medicine at Cerrahpaşa Istanbul
University.
A lifelong fascination with visual arts,
Kinaci has been been taking pictures for over twenty years and began
shooting digital photos in 2002. Focusing mostly on people and nature,
his photos capture compelling stories of life from the serious to the
most humorous moments. In 2006, Kinaci won the “people” category in the
National Geographic International Photography Contest with his photo of
a Turkish family (shown below).
In 2008, Kinaci was arrested for
“digging up ethical issues” after the publication of his documentary on
prostitution. Fellow documentary photographer Vehbi Koca commented that
“cultural and religious sensitivities in Turkey, allied to the
conservatism of the current AKP Government, has meant that there remains
a certain hesitancy to exhibit photographs – even on the internet as in
Kinaci’s case – that involve nudity or practices considered socially
improper.”
Prior to his arrest, Kinaci was living
in Anamur where he served in an administrative position in the health
sector. Unfortunately, I was unable to discover information about his
arrest but assume the case is still ongoing. I will update with more
information as it becomes available.
Ayıplı fotolara 66 yıl istendi
Doktor Kınacı, engellilerin şikayeti üzerine tutuklandı.
Anamur’da, fuhuş yapan kadınların hikáyesini anlatan ’Girgeç Evleri’ konulu fotoğraflara engellilerin görüntülerini montajla eklediği öne sürülen doktorun 66 yıla kadar hapsi istendi.
NATIONAL Geographic’in düzenlediği Uluslararası Fotoğraf Yarışması’nda birincilik elde eden Dr. Erdal Kınacı’nın (42), modellik sözleşmesi imzalayarak yarı çıplak pozlarını çektiği engelli vatandaşların fotoğraflara fotomontajla eklendiği iddia edildi.
Fotoğraflardaki 11 engelli vatandaşın şikáyeti üzerine Dr. Kınacı tutuklandı, görevinden de alındı. 11 kez 6’şar yıla kadar toplam 66 yıl hapis cezası istenen ve dün ilk kez hákim karşısına çıkan Dr. Kınacı suçsuz olduğunu savunarak beraatini istedi. Duruşma ertelendi.
Dr. Kınacı, ’Girgeç Evleri’ konulu çalışmasında Mersin ve Anamur çevresindeki karayolları üzerinde bulunan, yasadışı genelevlerdeki kadınların hikáyesini fotoğraflarla anlatmış ve ’İnsan’ kategorisinde birincilik ödülü kazanmıştı.
Ve insan ancak, gerçeğin ne kadarına katlanabilirse o kadarını yaşar”¦
Bir yıl kadar süren çekimler esnasında olağanüstü olaylarla karşılaştık. Öğretmeyi amaçlarken öğrendik, bakışımız-görüşümüz değişti. Birçok dostluk kurduk sevdik-sevildik. Fotoğrafları çeşitli medyalarda paylaştığımızda yoğun tartışmalar çıktı. Hastaları gizlice fotoğraflamaktan tutun, vatan hainliğine kadar uzanan yoğun eleştiriler aldık. Tartışmalar hala sürerken, proje kapsamında çekilen fotoğraflardan biri National Geographic dergisinin 2006 yılında açmış olduğu yarışmada dünya birinciliği kazandı. Proje sürerken, fotoğrafların neden olduğu duyarlı yaklaşımlar, yardımlar, engelsiz yaşama dair atılan adımlar ve uluslararası bir başarı ödülü kazanmak, doğru yolda olduğumuz konusunda bizi sevindirdi ve yüreklendirdi.
Biz diyoruz ki, engel bedende ya da zihinde değil. Engel, düşüncelerde, duygularda ve yüreklerde. Biz size ENGEL’i göstermek istiyoruz, ENGELSİZ bir yaşam için”¦
Anamur’da, fuhuş yapan kadınların hikáyesini anlatan ’Girgeç Evleri’ konulu fotoğraflara engellilerin görüntülerini montajla eklediği öne sürülen doktorun 66 yıla kadar hapsi istendi.
NATIONAL Geographic’in düzenlediği Uluslararası Fotoğraf Yarışması’nda birincilik elde eden Dr. Erdal Kınacı’nın (42), modellik sözleşmesi imzalayarak yarı çıplak pozlarını çektiği engelli vatandaşların fotoğraflara fotomontajla eklendiği iddia edildi.
Fotoğraflardaki 11 engelli vatandaşın şikáyeti üzerine Dr. Kınacı tutuklandı, görevinden de alındı. 11 kez 6’şar yıla kadar toplam 66 yıl hapis cezası istenen ve dün ilk kez hákim karşısına çıkan Dr. Kınacı suçsuz olduğunu savunarak beraatini istedi. Duruşma ertelendi.
Dr. Kınacı, ’Girgeç Evleri’ konulu çalışmasında Mersin ve Anamur çevresindeki karayolları üzerinde bulunan, yasadışı genelevlerdeki kadınların hikáyesini fotoğraflarla anlatmış ve ’İnsan’ kategorisinde birincilik ödülü kazanmıştı.
Engel(siz) Yaşam Projesi : Erdal Kınacı & Şule Tüzül
Fotoğraf”¦ Yaşamdan daha gerçektir”¦ Aksini kim iddia edebilir ki”¦
Ve insan ancak, gerçeğin ne kadarına katlanabilirse o kadarını yaşar”¦
Siz”¦
Her gün, sokağa çıktığınızda kaç tane engelli ile karşılaşıyorsunuz?
Karşılaştığınızda ne düşünüyorsunuz? Bir şey düşünüyor musunuz? Türkiye
nüfusunun yüzde kaçı engelli biliyor musunuz? Peki onların nasıl
yaşa(yama)dıklarını?
Başbakanlık
Özürlüler İdaresi Başkanlığı’nın yaptırdığı araştırmaya göre; “Özürlü
olan nüfusun toplam nüfus içindeki oranı %12.29′dur. Buna göre ülkemizde
8.431.937 kişi özürlü olarak yaşamlarını sürdürmektedir. Ortopedik,
görme, işitme, dil ve konuşma ile zihinsel özürlülerin oranı %2.58 iken
(yaklaşık 1.8 milyon) süreğen hastalığı olanların oranı ise % 9.70′dir
(Yaklaşık 6.6 milyon).” Nüfusun %12.29′unu oluşturan bu insanlar,
ülkemizin işsizlik, eşitsiz gelir dağılımı, beslenme ve barınma
yetersizliği, töre cinayetleri, çocuk istismarı, vb. sorunlarından,
engeli olmayan insanlara göre kat kat daha fazla etkilenmekteler.
Ülkemizin engellilere uygun olmayan mimarlık ve ulaşım altyapısı bu
kişilerin evlerinden çıkmalarını ve toplumun diğer bireyleri gibi
yaşamlarını sürdürmelerini engellemektedir.
Fotoğraf
Sanatçısı Erdal Kınacı ve Engelsiz Yaşam Derneği, engellilerin
Türkiye’deki sorunlarına dikkat çekmek, engel ve engellilik kavramlarını
gündeme getirerek toplum ve kamuoyunda bilinç yaratmak amacıyla
Engel(siz) Yaşam için Fotoğraflar projesini gerçekleştirdiler.
Proje,
foto roportaj şeklinde hazırlanmıştır. Projenin emekçisi Erdal Kınacı
ile birlikte bu fotoğrafların ortaya çıkabilmesi için en az 300 engelli
ile çalıştık. Büyük çoğunluğu haklı sebeplerle görüntülenmek istemedi.
Projenin amacını ve olası yararlarını anlatabildiklerimizden modellik
yapmalarını istedik. Kabul edenler, yaşadıkları mekânda mevcut ışık ve
yaşam şartları değiştirilmeden fotoğraflandı.
Projenin
amacına ulaşabilmesi için özellikle rahatsız edici olması istendi.
Fotoğraflara bakanların, “alıp duvarıma asmalıyım” yerine “ne
yapabilirim” şeklinde düşünmeleri arzulandı”¦
Bir yıl kadar süren çekimler esnasında olağanüstü olaylarla karşılaştık. Öğretmeyi amaçlarken öğrendik, bakışımız-görüşümüz değişti. Birçok dostluk kurduk sevdik-sevildik. Fotoğrafları çeşitli medyalarda paylaştığımızda yoğun tartışmalar çıktı. Hastaları gizlice fotoğraflamaktan tutun, vatan hainliğine kadar uzanan yoğun eleştiriler aldık. Tartışmalar hala sürerken, proje kapsamında çekilen fotoğraflardan biri National Geographic dergisinin 2006 yılında açmış olduğu yarışmada dünya birinciliği kazandı. Proje sürerken, fotoğrafların neden olduğu duyarlı yaklaşımlar, yardımlar, engelsiz yaşama dair atılan adımlar ve uluslararası bir başarı ödülü kazanmak, doğru yolda olduğumuz konusunda bizi sevindirdi ve yüreklendirdi.
Fotoğraf,
engellileri engellerinden kurtarmaz, onlara iş bulamaz, daha iyi bir
gelir ve daha iyi bir yaşam sağlayamaz, toplumda engellileri reddeden ve
yok sayan zihniyetleri yok edemez, bir anda tüm sorunları çözemez ve
engelsiz bir dünya yaratamaz. Ama fotoğraf, arzuladığımız tüm bu
sonuçları gerçekleştirebilecek, engelsiz bir yaşam yaratabilecek kişi,
kurum ve kuruluşları, olayları tetikleyebilir.
Biz
sadece göstermek istedik. Engel var. Engelliler var. Görmüyorsanız
görün, duymuyorsanız duyun istedik. Engelliler bu toplumda ötekileşen
bir kategori değil, her birey gibiler, her birey gibi engelli
kimliklerinin dışında kimliklere sahipler.
Onlar doktorlar, öğretmenler, işçiler”¦
Onlar çocuklar, anneler, babalar, kadınlar, erkekler”¦
Onlar severler, nefret ederler, üzülürler, sevinirler”¦
Biz diyoruz ki, engel bedende ya da zihinde değil. Engel, düşüncelerde, duygularda ve yüreklerde. Biz size ENGEL’i göstermek istiyoruz, ENGELSİZ bir yaşam için”¦
You
are looking at a series of photographs Sule Tuzul and I shot together
which got exhibited at Ankara Modern Arts Centre between 5 – 14 January
2007. The exhibition has received much appreciated assistance from Mr
Mehmet Asik and from LCW, our sponsor.
The
project, in ” photo-interview ” mode, intends to draw attention to the
problems of the disabled (10 % of Turkey population) to raise awareness
and to contribute to overcoming disability.
From
5 to 14 January, eighty photographs created at different times,
locations and with different models was shown on exhibition in Ankara.
For the project, we contacted at least 300 disabled persons, the
majority of whom were – understandably – reluctant to be displayed. We
asked those who were receptive to the objectives and usefulness of the
project to be our models. Those who accepted were photographed at their
homes, without any interference with either the venue or the lighting
conditions.
The
disturbing element in the photos was intentional. The reaction we aimed
to obtain from the viewers was not “I want this on my wall” but “Is
there anything I can do?”
Extraordinary
things happened to us during the year we prepared our exhibition. We,
who had set out to teach others something, learned from the process; our
initial approach and vision changed. We found friendship and made
acquaintances. The photographs, which we shared with others on different
media, gave rise to intense discussion and reactions. We were sometimes
accused of photographing patients without permission and even of
betraying the fatherland. In this context, when one of the project
photographs won international acclaim, we were delighted.
This
photograph is the last of a series of eighty. You have already seen on
DA pages and some of them are at the bottom of these heading.
Special thanks to all patricipants for our exhibition in Ankara; the exhibition will move onto Istanbul as soon as possible.
Our
heartfelt thanks to all those who worked with us and, last but not
least, to our models! This photograph is the last of a series of eighty.
You have already seen on DA pages and some of them are at the bottom of
these heading.
Article : Şule TÜZÜL
Photographer : Erdal KINACI