Gomidas modern zamanların en çok tanınan Ermeni din adamı ve müzisyenlerinden biri olan Gomidas Vartabed, 1869 yılında Kütahya’da doğdu. Asıl adı Sogomon Sogomonyan’dır. Yedi yaşında yetim kaldı ve Eçmiadzin (Ermenistan)’da bir ruhban okuluna gönderildi. Ruhban okulundaki derslerini tamamladıktan sonra şarkı söylemekteki hüneri nedeniyle o okulda müzik hocalığı yapmaya karar verdi. 1896 yılında Ermeni Kilisesi’nde “agepa” (papaz) mertebesine yükseltildi. Birkaç yıl sonra da “Vartabed” statüsüne yükseltildi ve Ermeni Kilisesi’ndeki geleneğe göre yeni bir isim olarak Gomidas’ı aldı.
Gomidas, müzik hakkında birçok bilgiyi oradaki papazlardan öğrendi ve dönemin ünlü bestecilerinden Kara-Mourza ile çalıştı. Kara-Mourza, Gomidas’ın hem dini, hem de dini olmayan müzikteki ilerlemesinde önemli rol oynadı. Gomidas müzik üzerine çalışmaya devam etti ve 1896 yılında müzikoloji alanında doktora derecesi aldı. Daha sonra da ruhban okulunda koro şefi ve müzik öğretmeni olarak ders vermek için Eçmiadzin’e döndü.
Gomidas Ermenice, Arapça, Kürtçe ve Farsça dilleinde toplam üçyüzün üzerinde şarkı yazmıştır ve modern Ermeni Kilise ayin müziklerine de önemli katkılarda bulunmuştur. En önemli katkısı da halk müziğinin araştırmasıydı. Yıllarını yöre yöre seyahat ederek ve birçok köyü gezip oralardaki yerel müziği ve dansı inceleyerek ve -ilerideki analizler için- onları notalayarak harcadı. Düzenlemelerinde yıllarca süren çalışmaları sonucu toparladığı halk müziklerini harmanlaması koro müzikleri için muhteşem eserlerin ortaya çıkmasına nedne oldu ve bu eserler halk tarafından Ermeni Müziği’nin gerçek ortaya çıkışı olarak yorumlandı. Gomidas halk müziğine ek olarak, Ermeni Kilise Müziği’ndeki bütün repertuarı erkek vokaller için yeniden düzenledi.
Uluslararası arenada Uluslararası Müzik Topluluğu’nun Avrupalı olmayan ilk üyesi olarak tanınıyordu. Gomidas Paris’te Cenevre’de, Cern’de, İstanbul’da, Venedik’te ve daha birçok şehirde konserler verdi. Şu ilginçtir ki, 1915 yılında Ermeni Cemaatinin önde gelenlerinin tutuklandığı dönemlerde Gomidas da tutuklandı. Amerika Birlekiş Devletleri büyükelçisi Henry Morgenthau’nun ve Gomidas’ın eserlerine hayran olan Türk şair Mehmet Emin Yurdakul’un çabalarıyla kurtarıldı.
1915 yılındaki tehcir ve ardından yaşanan olaylara fiziksel ve zihinsel olarak daha fazla direnemedi ve ondan sonra hiçbir zaman da iyileşmedi. Ondan sonraki yirmi sene boyunca Gomidas adeta yürüyen bir ceset gibi yaşadı. Bu saygıdeğer adam 22 Ocak 1935′te Paris’deki bir akıl hastanesinde öldü. Ölümünden bir yıl sonra naaşı Erivan’daki “Erivan Tapınağı”‘na yerleştirildi. 1950′de elyazmaları da Paris’ten Erivan’a getirildi. Daha sonra bu el yazmaları üzerine çalışıldı ve bunlar yayınlandı.