Elli dokuz çocuk ve genç, çektikleri harikulade karelerle hikâyelerini anlatıyor. 'Fotoğrafla Hatırlamak/ Bi Wêneyan Bibîranîn', böyle harika kitaplara ne kadar ihtiyacımız olduğunu düşündürüyor
Batman daki çocuk ve gençlerden oluşan fotoğraf grubu.
Yıl 2011. Haziran-Eylül ayları arasında Şırnak, Batman , Van , Mardin ve Yüksekova’da muhteşem bir proje gerçekleşiyor. Elli dokuz fotoğrafçı çıkarıyor bu proje. Belki de elleri hiç fotoğraf makinesine değmeyen, daha önce hiç fotoğrafla kendilerini anlatmayan çocuklar ve gençler bir araya gelerek hikâyelerini anlatıyorlar çektikleri harikulade karelerle.
Bu projenin sonuçlarının toplandığı, Anadolu Kültür’ün bu yıl bastığı ‘Fotoğrafla Hatırlamak/ Bi Wêneyan Bibîranîn’, böyle kaliteli, zengin, harika kitaplara ne kadar da ihtiyacımız olduğunu düşündürüyor bana hemen. Hayranlık, şaşkınlık benzeri duygular yakamı bırakacak gibi değil. Yanımdaki kitaptan bana akan bir şeyler var. Benim ondan kopamayacağımı kesinleştiren sıcaklık, sevgi, saygı ipleri de gidip gelmeye başlıyor aramızda. Tüylerim diken diken oluyor, üstelik bu kez mutluluktan.
Nesra Gürbüz ve Kubilay Özmen’in yayın koordinatörlüğünü yaptıkları bu iki dilli kitapta, editör Özcan Yurdalan. Nesra Gürbüz’ün sunuşu ile başlıyor kitap. Gürbüz, Anadolu Kültür’ün 2002 yılından beri kültür ve sanatın sivil alanların oluşmasına destek sağlayacağına ve çatışmalı ortamlarda barışa katkı sunacağına inancından bahsediyor. Hem projenin gerçekleştiği süreç hem de bugün Kaborüko’nun konuğu olan ‘Fotoğrafla Hatırlamak/ Bi Wâneyan Bibîranîn’ kitabımızın varoluş nedenini açıklamış oluyor bizlere. Özcan Yurdalan, Çocuklarla Fotoğraf başlıklı yazısında, atölye çalışmalarına başlamadan önce yerel koordinatörleri Sabri Özdemir, Ergin Sarı, Lutfi Kavak, İshak Kalaç ile İstanbul ’da bir araya gelip, atölyeleri ve metodolojiyi belirlediklerinden bahsediyor. Sonrasında öylesine etkileyici şeyler söylüyor ki, benim için kitap da proje de daha değerli bir yere oturuyor:
Özgür algılama hakkı
‘’Her insan, dünyayla kurduğu ilişkiyi klişeler dışında anlamlandırmasına imkân verecek özgür algılama hakkına sahip olmalıdır; ancak bu sayede dünyayla ilişkisini kendine özgü bir şekilde inşa edebilir ve hayatı zenginleştirebilir.’’
‘’Her kararı katılımcı çocuklarla aldık,’’ sözleri beni bu çocuk ve gençlerden kurulu sanatçı grubu tanıma konusunda daha da meraklandırıyor. Gökkuşağının tepesine oturmuş, ayaklarını aşağı sallamış, sanki o renkleri hiç de kendileri yapmamış gibi sağa sola bakınan tatlı mı tatlı, kıymetli, büyük bir iş yapmış devler bunlar. Onların yaptıklarının toplandığı bir kitap da haliyle; hem ağzımızı şaşkınlıktan beş karış açık bırakacak gökkuşağını, hem de güzel ellerin başlangıç, yola çıkış, yaratım hikâyelerini, bitirdikten sonraki duruşlarını sunuyor. Bildiğimiz, tanıdığımız kitaplara benzemiyor kitap.
Bence dünyaya sunulması gereken, evrensel değerleri omuzlarında taşıyan, sahici işlerin olduğu, bizi oradan oraya gezdiren, renklerin içinde dolandıran, fotoğrafların öykülerinin lezzetlerini de damağımızdan hafızamıza yollayacak kadar ustalıklı davranan bir eser ‘Fotoğrafla Hatırlamak/ Bi Wêneyan Bibîranîn’. Bugün ilk kez Kaborüko’nun yeri yetmiyor bana. Elli dokuz hikâyenin hangisinden bahsetsem, elli dokuz ismi nasıl sığdırsam bu köşeye, hangi öyküleri seçsem diye düşünüp duruyorum. Kitap bana bakıyor, ben bu unutamayacağım kitaba. Ağladım, güldüm, kızdım, sevindim, hayal kurdum, orada olmak istedim, mutlu oldum, hayran kaldım... Yüzüm, içim şekilden şekle girmekten memnun. Gökkuşağının üzerindeki küçücük kalpli devlere, böyle bir projeyi gerçekleştirdikleri için ve en önemlisi bizi böyle bir kitapla tanıştırdıkları için Anadolu Kültür’e, projeye destek veren Açık Toplum Vakfı, Chrest Foundation’a, her katılımcıya birer fotoğraf makinesi hediye eden Fujifilm ile emeği geçen herkese teşekkür etmek Kaborüko’nun gönül borcudur.
http://fotograflahatirlamak.blogspot.com.au/
FOTOĞRAFLA HATIRLAMAK/Bİ WÊNEYAN BİBÎRANÎN
Editör: Özcan Yurdalan
Yayın Koordinatörleri: Nesra Gürbüz,
Kubilay Özmen
Anadolu Kültür, 2012, 376 sayfa.