UNESCO’nun
Uluslararası Anadil Günü olarak kabul ettiği 21 Şubat, 1952’de Pakistan’ın Urdu
dilinin Bangladeş halkının da resmi dili olarak dayatılmasına tepki gösterilen
bir eylemin silahla bastırıldığı güne tekabül ediyor.
Birleşmiş
Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), 21 Şubat’ı Uluslararası
Anadil Günü adı altında, uluslararası uzlaşıyı, kültürel çeşitliliği ve çok
dilliliği desteklemek amacıyla 1999 yılında takvime aldı.
Günün tarihi
önemi, 1952’de Pakistan’ın Urdu dilinin Bangladeş halkının da resmi dili
olduğunu deklare etmesine tepki olarak ortaya çıkan Bengal Dil Hareketi
eylemliliklerine ve bu eylemlerin şiddetle bastırılmasına dayanıyor.
21 Şubat 1952,
Bangladeş’in başkenti Daka’da, Bengal Dil Hareketi mensubu birçok öğrencinin
Bengal alfabesiyle yazabilme ve Pakistan’ın Bengal dilini de resmi dil olarak
tanıması talepleriyle yapılan bir protesto sırasında öldürüldükleri güne
tekabül ediyor.
Türkiye’de 18
Dil Tehlikede
UNESCO raporuna
bakılırsa; Dünya’da 2500, Türkiye’de ise 18 dil kaybolma tehlikesiyle karşı
karşıya. 100 yıl içerisinde bir dili konuşacak çocuk kalmayacaksa o dil
tehlikede kabul ediliyor. Tehlikede olan dillerin yanı sıra Kapadokya Yunancası
ve Ubıhça da Türkiye’nin kaybolmuş dilleri arasında yer alıyor.
Abhazca,
Adigece, Kabartayca-Çerkesçe, Zazaca “kırılgan”
UNESCO
tarafından yayınlanan atlasa göre Dünya’da 2 bin 473 dil kaybolma tehlikesiyle
karşı karşıya. Türkiye’de de 18 dil için bu tehlike geçerli. UNESCO tehlike
altındaki dilleri; “kırılgan” (vulnerable), “açıkça tehlikede” (definitely
endangered), “ciddi anlamda tehlikede” (severly endangered), “son derece
tehlikede” (critically endangered) ve “kaybolmuş” (extinct) kategorileri
altında ele alıyor.
Dilin “kırılgan”
olması, birçok çocuk tarafından konuşulmasına rağmen bu kullanımın ev gibi
belirli alanlarla sınırlandırıldığı anlamına geliyor. Türkiye’de Abhazca,
Adigece, Kabartayca-Çerkesçe ve Zazaca “kırılgan” diller arasında sıralanıyor.
“Açıkça
tehlikede” olan dillerin çocuklar tarafından anadil olarak öğrenilme oranı
oldukça düşük. Abazaca, Hemşince, Lazca, Pontus Yunancası, Romanca, Süryanice
ve Batı Ermenicesi “açıkça tehlikede” olan dillerden.
“Ciddi anlamda
tehlikede” olan diller toplumun yaşlı kesimi tarafından konuşulan, orta-yaşlı
kesim tarafından anlaşılan ama çocuklara öğretilmeyen dilleri kapsıyor. Bu
sınıflandırmaya göre Gagauzca, Ladino ve Turoyo ciddi anlamda tehlikede.
“Son derece
tehlikede” olan diller toplumun yaşlı kesimi tarafından nadiren konuşuluyor.
Türkiye’de bu kategoriye giren tek dil Hertevin.
Kapadokya
Yunancası, Ubıhça ve Mlahso da Türkiye’nin kaybolmuş dilleri arasında yer
alıyor